12 Ağustos 2012 Pazar

öyle bir dünya

yaşlı adamı oynamak zor zanaat. sahne olsa yine kaldır kollarını, kötüleştir sesini. zalim bir adam ol işte ne bileyim. yaşlı adamlar zalim olur esasen. ton ton yanakları sıkmalıklar var ya. en adileri onlar işte. hayatın sillesini öyle yemişlerdir ki öyle içten gülümserler, şerefsizler. sırf seni düşündürmek içindir necmi. yemin ederim sırf merak et diye. böyle bir dünyada sadece çocuklar gülümse
r sanırken onlar çıkagelir. ama benim dedem gerçekçi adamdı. beni döverdi, babamı da dövmüş. dobra adamdı. gülümsemezdi. tokatları samimi gelirdi bana. şimdi yaşasaydı baterist olurdu, yakışırdı, yüzü... yüzü öyleydi, anlatabiliyor muyum? babam kofti bir adam ona bakarak. durmadan sevinecek birşey buluyor. halbuki yıllardır dolmuş şöförü daha düze çıktığımız olmadı. herşeyden önce bana bak ulan. işsiz güçsüz kerhane sırasında cigara tüttürüyorum. bir kadınla son konuşmam heralde gece pazarlığı. piç piç sırıttığıma bakma. o mahalle icabı. günah işliyorsan güleceksin oğlum. küçükken çizgi filmlerde hep güldü şeytanlar. şu kıpkırmızı derili, gevşek şeyler. çıkıp ankara kalesi'ne bağıracaksın aslında. sivildeyken yapmıştım. necla'yı evlendirmişlerdi. plastik yanar ya göt kadar odada, miden çalkalanır. öyle oldum allahıma. atla lan şurdan dedim. delikanlıyız ya, geldi kırmızı derili, vur ulan ikisini de, ne sikime atlıyosun dedi. vuramadım işte. çıktım kaleye, bağırdım öyle.. ama ne yankı yaptım göğüs kafesimde.firari saydılar ertesi gün beni. cezamı ödedim kitabına göre. ama kitapsız dünyanın müebbeti devam senin anlayacağın. ne firari sayıyorlar, ne ceza veriyorlar. ben doğarken babam hastenenin bahçesinde cigara içiyormuş. anam öldü pederle hastanenin bahçede beraber cigara içtik. peder gitti, arkadaşlarla ... tüte tüte trensiz gidiyor herkes. tüte tüte geliyor. bilmem hangi vagondayız amına koyayım.

eren akgül

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder