12 Ağustos 2012 Pazar

156. Sayfa


yüzümde ki çizgiler koyulaştıkça,
aklıma düşersin. eski bir ahit gibi.
sadece dilini bilenlere manalı...
sonra bir sis çöker gözlerine.
sadece kirpiklerin görünür,
yüksek dağlar gibi ulaşılmaz ve nemli.
dudakların buğulanır konuşmak üzere,
ellerin karanlıkta birşeyler arar gibi, hareketli.
tam karşında hayat az ötesinde ben.
bense bitirilmemiş bir resim.
telefonda konuşurken bir kağıda karalanmış anlamsız,
birkaç geometri...
ağlayamadıkça ben içine akar yaşlar.
gözlerim torba torba işte.
ve yüzümdeki çizgiler koyulaştıkça,
kısılır gözlerim...
sen donuklaşırsın hayallerde, uzaklaşırsın.
sadece kirpiklerin görünür.
uzakta ki bir geminin bacası gibi.
dünya hiç bu kadar yuvarlak olmaz sonra.
ve bu yuvarlak hiç bu kadar can yakmaz bir de...
sen şimdi bir yazarın yumcalayıp attığı,
156. sayfası...
küçük bir çocuğun ağzından attığı emziği.
ve ben korkumdan gömdüm kendimi...
bir gece çık gel ki uzan karanlığa.
tüm dikkatinle sıvazla toprağı.
birtek kirpiklerim dışarda...

eren akgül

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder