12 Ağustos 2012 Pazar

Aşk...

Kürşat başar okuyarak aşık olamazsınız. Böyle bir aşk, bir muhabbet kuşu alıp hayvansever t-shirtleri giymekle eş değer adeta. Benim dediğim başka türlüsü dostum. İçip içip, için için ağlamaklı ikilemeler de değil. Bir parkayla solcu olunmaz diyorum ben. Nasıl anlatsam seviyorum derken böyle karınca yuvasını çomakla deşebilmelisin. Gözler dalgın, düşünceli olmalı. Tükürdüğünde kaç karıncayı boğabildiğini hesaplamalısın bunu yaparken. Öyle titanik izlerken sevgilini düşünerek olmaz. Çok efkarlandıysan bir sigara içeceksin. Yumuşaklığa yer yok ki bu mahallede. Sokak lambası sokak için değil herşeyden önce. Bakkal dükyanın önünü aydınlatmak için geçen seçimde yaptırmış, sen düşün. Başka türlü bir şey anlatmaya çalıştığım. başka... 

eren akgül

2 yorum:

  1. aşk bağırmadan, çağırmadan da aşk. Sizin mahalle bizim mahalle de yok. Bize anlatılan bütün hikayeler iki kişilik. Elif Ba sını bilmem ama Aşıkla Maşuk diyeni de duydum. Yaşadınsa sen bilirsin.

    YanıtlaSil
  2. bağırmadan, çağırmadan aşk... belki de en yorucusu, en gerçeği. ve dediğin gibi bütün hikayeler iki kişilik. o yüzden üçüncü gazete okur köşede. bu yüzden aşuk vardur vardır. diğeri hep gazete okur. bir de kelime öğretirler elif-ba'dan sonra insana. "platonik" çok modern gelir yaşadıkların bir isim koyulmasa, arafta sanırsın kendini...

    YanıtlaSil