18 Temmuz 2013 Perşembe

yeniden karaladım kendimi

Bir tren ne kadar uzaklaşabilirse o kadar uzaklaşırdık. Bize verilen raylar kadar özgürdük ve hiçbir öküz izlemedi hikayemizi. Olayı kişiselleştirmeyelim, en sevdiğin dondurma kabında şimdi sarma var. Işık hızında düşüncelerle doluyum. Bu kadar soru rönesans da kafa kestirir. Elalemin öküzünün yolda geçiş üstünlüğü var. Bizimkiler daha tuz yalasın.Kafam sapla-saman. Ben adam olmam. 

Bir tren ne kadar hızlı gidebilir ki? Hele ki bu ülkede. Hayır hayır, tamamen sana yükleniyorum, ağlayışım siyasi mesaj içermiyor ve duygularım redhack tarafından hacklenmedi. Sahi, kaç basıyor bu amca. Benim gölgem karadır. Kaçmam için kaç bilet gerekse kes, ama öğrenci kes! ve bir şarkıda dediği gibi... "Başım Ağrı Dağı".

Olayın trenle de alakası yok esasen. Senle benim aramda her şey. Beni sinir ediyorsun. Çıldırıyorum, şair oluyorum. şair olmak zor iş oysa. Götünden kelimeler uyduruyorsun, acıyan yerlerine yerleştiriyorsun. Benim durumum bu özetle kıçımda bir tomar parşömen, unutamama adına nutuklar çekiyorum ve benzin artık beş lira. siyası göndermeler içermeye başlıyor, mesajlarım. konudan kopuyorum, muhtemelen seni seviyorum'lu kısımlara geldim. Çok geçmeden bir sigara yanıyor, haliyle. yanmak da ne! Tütüyor mübarek. Başım için artık afilli şeyler uyduramıyorum.

Tren'in güzel kısmı alkol servsi. alkol ışık hızına yakın bir kelime. En azından kaç basacağı üzerinde yazıyor. ve einstein'ın dediği gibi izafi. "GÖRECELİLİK" birçok yazar geçiyor vagonlardan. Şairlerden sade cemal'i severim. gerisi kafiyeli, mafiyeli. Bu saatte öküz olmaz, hiç konuyu değiştirme.İçince biraz daha şair olası geliyor insanın. Zaten yıl olmuş yazmayalı. Gerçi umrunda mı? Atlı karınca'ya 2 kere binen çocuğum ben. takıntılıyım. Başım döner arada bir de...

Tren olayını toptan geçtim. Bırak onu şimdi. yok, yok kızmıyorum. En azından birini sevebileceğini biliyorum artık. hem ne dıyor halukcum, "yol belli, ey başını usul usul yürü şimdi." o gün bugündür yürüyorum işte diye de ekliyor. Orada bitiyor konuşma. Ben bilsem dener miyim allah aşkına, bu kadar zor olduğunu! Pokemon sanıp kendini aşağı atan salak çocuğum ben şimdi. Bilsem devam eder miydim? Yakar sigarayı otururdum inan. şu yürüme, mehter takımının fetihsiz gereksiz hali bende. Hiç sevmediğim yerlerde koyduğum 3noktalar yüzünden şu durumdayız. Tren harbi çok uzaklarda şimdi.

Neyse ciddileşelim. Sonuçta belediyelerin fişkiyelerinin kırıldığı bir çağdayız. Asılmış suratların arasında aşık oluyoruz. Bu kadar ciddiyete alışkın saçlarım yok benim. ama dediğim gibi yürüyorum. Hem yaz geldi buralara, cemre düştü bi kaç defa. Yaprak düşene kadar en mutlu fotoğraflar çekilmeli. Yas sadece sonradan siyah-beyaz edilmiş fotoğraflarda kalmalı. Ben gidiyorum şimdi. Her gidiyorum diyen kadar yol alırım. Elbet mesaj atarım. Çağ iletişim çağı. elbet sen de cevap verirsin. Medeniyet hiç düşmez dudaklarımızdan. Sigara kadar dudak kanseri yapmışlığı vardır zira. 

eren akgül

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder