14 Mayıs 2013 Salı

kötü bir film


Gerçekle bağlantısı olmayan bir filmdik. Kötü seslendirildik. En küçük salonda ve en arkada sevişen iki ergendi üç sahnemizi izleyen. Ya biri girmişti salona, ya da kız korkmuştu tıkırtıdan. Dandik bir yönetmenin baş yapıtıydık. ve öpüşmemiz yasaktı. Ulus'da geçiyordu öykü, itfaiye meydanı yine kalabalık. İşportacılar işte, boyacılar işte. Hep bir umut saklı yüzlerinde, ama ben bakmaya korkarım orası ayrı. Belki senaryo öyle, belki kötü bir aktörüm. Sen aslında güzelsin. İzleseler yakıştırmazlar bana, bilirim. Bilirim de işte senaryo böyle. Hem söz mü yazmış bana şerefsiz senarist. Kapıdan girer, kapıdan çıkar. Adam üzgün, adam şaşkın. Anası mı ölmüş ne pezevengin. Elele bile tutuşturmamış koca filmde. Ben genelde kendim konuşmuşum. Bakma güzel sahne. necati amcam da beğendi. On numara film olmuş dedi. Kendisi figürandı şimdi evli.Hem izlenmedi, izlenmez bu film. Sonu belli. 

Ulus'tan sıhhiye'ye yürütmüş beni, sen o sırada bazen evde, bazen işte. Ben ne zaman baksam kafanı çevircekmişsin. Kadere bak diyecekmiş, seyirci! İşte seyirci, arka koltukda pembe, terli iki liseli... 

İzlenmez bu film arkadaş, dedim ya sonu belli. Sen bir oğlana tutulcaksın, ben karete bilmem. Sen elele oğlanla karanfılde. Ben kılıç bile sallayamam. Ne atım var, ne zengin züppeyim. Sihirbazlığı geçtim, ajan olacak boyum yok. Kabadayı desen bir gram sakal yok. velhasıl ben ağlayarak geçecekmişim konur tarafından. Sen beni farketmeyecekmişsin... kötü bir seneryo bu, kötü bir film. hem izlemez kimse diyorum sana! Sonu belli. Ta aralıktan belli! Ta sahilden! Ulus'da film mi çekilir hem? 

eren akgül