12 Ağustos 2012 Pazar

18.12.11


bugün vivaldi'yi andık arkadaşlarla. eski günlerin hatrına winter'ın daha iyi olabilmesi için kafa patlattık. tiz bir acı yerine daha sıcakça yaklaşsaydın bile dedik inanır mısın? hani lisede servisle okula giderken, tam yüzüne vuran minibüs kaloriferi. sabah'ın 7sinde o beklenmedik sıcaklık. sonra biraz kızlardan konuştuk. kızlar gerçekten erkeklerin en sükseli başlığı. buna vivaldi de katıldı. hatta bir ara içelim diye sözleştik. 

bugün seni unutmama alışkanlığımın gün dönümünü kutladım arkadaşlar gidince. özel günler için saklamadığım bir şarap açtım. esasında özel günler için bugune kadar hiçbirşey saklamadım. bunun üzerine 47 saniyelik bir düşünce konferansı verdim kendime. basit incelikler beni oyalayan müthiş sahte okeyler buaralar. misal... buna gülersin ama söyleyeceğim. dün ninja kamlumbağaların yalnızlığını kafama taktım. sabaha kadar uyumadım. özel güçleri olan birkaç kamlumbağa ne kadar da yalnızlardı. sıradan bir kamlumbağaya aşık olabilirler miydi acaba? kötü güçler olmasaydı. kahvede dört kamlumbağa okey oynar dururdu galiba. belki usta sprinter çaycı olurdu. 

bugün seni unutmama alışkanlığımın gün dönümünü kutladım. bunu bir iş edinmedim ben aslında. unutamadığımı farkettiğim için, daha afilli isimler uydurmaya çalıştım. insanın yalnızken, yalnızlığa ayıracağı çok zaman oluyor. hayali kahramanlar üretmeyi deneyeceğim haftaya. bunu ajandama not aldım. şizofren gibi görünmek adına birkaç kitap bitirmeliyim mesela. sonuçta o konuda herkesin bildiği kadar zırvalık biliyorum. bir şizofreni oynamak istiyorum odamda. bunun için bir tiyatro yönetiminden özel ders alıcam. ilk ayını peşin ödedim. çünkü insan yalnızken seninle konuşacak çok zamanı oluyor. sağlıklı bir birey kimliği gösterirken ekip otolarına, takdir edersin ki kendi kendime konuşamam. bununla ilgili planlar yaptım 3 saat önce. bir ara da duş aldım. saçlarımı kurutmadım, aynada ıslak hamburger gibi görünmek hoşuma gitti. buna bir süre güldüm. sende gül.

bugün seni unutmama alışkanlığımın gün dönümü! az önce ferit geldi. şu çapkın adam, türk sinemasından. gülşen bibikoğlunun evinin önünde ateş yaktık. cici kızlar yoktu ama koray candemir bize türkü söyledi. ben kar topu yuvarladım, ferit sigara içti.

bugün cosby ailesine annem ödünç ekmek istemeye gönderdi beni. içerde bana kurabiye ikram ettiler. ses tonununa hayran olduğumu dile getirdim, meşhur gülüşünü yaptı bana. birgün beraber de gideriz. güzel bir aile, anlaşılmaz bir biçimde mutlular. 

bugün sıradan birgün. hayatımın gelecek diğer günleri gibi. bilirsin anlatmayı severim. o kadar evliyim ki. hayal dünyamdan başka anlatıcak birşeyim yok. unutmadan yarın 7 cücelerle felsefe günümüz var. gelmek istersen çaldır ben ararım. haberleşiriz. cüce demişken, 3 gün sonra en uzun gece geliyor. ışığı açamazsam karanlıkta bırakma beni. iyi sabahlar, nietzsche'ye selamlar. en kısa zamanda görüşmek üzere...

eren akgül

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder