4 Eylül 2012 Salı

biliyorum tek ihtiyacım

Biliyorum tek ihtiyacım bir papatya yaprağı daha. Biliyorum son bir tane daha olsa sanki düzelecek tüm dünya. Bütün politikacılar intihar edecek, ondan sonra. Tüm reklamlar kaldırılacak tv'den biliyorum. Ve biliyorum tüm çocuklar annesinin göğsünde uyuyacak, o gece.

Oturmuş mogan gölünün karşısına, rakı içiyorum. Sanki tüm rahatsızlığım cebimde cüzdan. Acıtıyor kaba etimi ama biliyorum tek ihtiyacım; bir papatya yaprağı daha. Sonra tüm erkekler erinmeden söyleyecek "seni seviyorum" diye son sevgililerine. İlk sevgililere erinmez eski dünya'nın erkekleri. Ve yine biliyorum tüm kadınlar gerçek gözyaşı dökecek bugün kocalarına. anneannem gelecek bir de. Eskilerden bir yemek yapacak. Ve ekmek banmak serbest olacak, biliyorum!

Kalkıp dolaşmak lazım bazen. Sendelemeden yürümeli tabii insan. Herşeyden önce kederden içmemeli. Gerçi benim tek ihtiyacım; bir papatya yaprağı daha... Ben öyle kaybetmişlerden değilim ki. dur! cevap verme. cevabı olan sorular okullarda sorulur. İlişkilerde cevap olmaz. Bunu ikimiz de biliyoruz. En azından ...

Geçenler de ana haber bülteninde komik videolar izledim. Gülmedim. Tartışmalarımız da araya aldığın reklamlar gibiydi bu. Mutsuzluktan kırılıyorduk ve dünyaca ünlü tiyatroculardan daha iyi rol yapıyorduk birbirimize. Buna "saklamak" deniyordu. Ve cümle içinde kullanılmıyordu. Ama ben biliyordum. Tek ihtiyacım olan bir papatya yaprağı daha. Hem önümüz bahar. burada göl de var. Sayılacak çok yaprak, içilecek çok son sigara. Ve unutamadığım bana o cevabın! demiştin ki, koparmadan sayamıyorsun işte. Seviyor! Sevmiyor! Canımı yakarak, sanki bir sorgu odasındayım. Başımda sen. Yaşamadan öğrenemiyor insan, canı yanmadan söylemiyor...

Şimdi mogan gölünde ben. Devrik bir şişe azı toprak çoğu yeşil otlar üstünde. Bir papatyanın yanına yatmışım. Dünya yandan daha güzel. Soruyorum? Ve biliyorum ihtiyacım olan tek şey...

eren akgül

4 yorum: